Kayıtlar

Şubat, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Fethedilen film ''İstanbul’un Fethi’’

Resim
 Eğer ki gelişigüzel gezerken ''hadi girelim bakalım neymiş''  derseniz bilin ki; planlı ve meraklı insanların gazabına uğrarsınız ve başka bir gün için yer ayırtmaya başlarsınız. Ben meraklılardan, önceden ayarla yanlardan olarak filmi izledim. O kadar yer ayırmışım, izlemiş yazmasam ve eleştirmesem olmaz tabii ki, bu yüzden birkaç kel â mım var.    Faruk Aksoy'un 17 milyon dolarlık bütçeyle yaptığı film olumlu ve olumsuz birçok eleştiriye maruz kaldı. Yüksek bütçeli diğer filmlere bakılıp karşılaştırıldığında fazla göze batan hatalar görülebiliyor. Diğer filmlerle karşılaştırıyoruz, beğenmiyoruz ve hala o filmlerin başarısına yaklaşmadığını eleştiriyoruz. İşin ilginç tarafı, izlediğimiz filmlerden birçok sahne fark ediyoruz . Troya, Yüzüklerin Efendisi, Cesur Yürek gibi filmleri izlediyseniz demek istediğimi anlarsınız. Benzer sahneleri bulacaksınız filmin içinde, şaşırmayın. En çok gözüme çarpan ne kadar hata denilir bilinmez ama ışıklar açıldıktan sonr

Uçurtma Avcısı

Resim
İki çocuk, etnik ırk, dostluk ve savaş... Çocukların ana karakter olduğu bir romanın içinde ''savaş, dostluk, öteki'' gibi kavramların olduğunu, okuduktan sonra ihanet, ötekileştirme, iç savaş, göç gibi kelimelerin kafanızda canlandığını düşünün. Uçurtma Avcısı anlatım olarak akıcı ve okudukça zevk alınan bir dille yazılmış muhteşem bir kitap. Hasan ve Emir...Kitap; Afganistan'ın Kabil başkentinde geçen iki çocuğun öyküsüdür. İkisi de çocuktur, onların dünyalarında her çocuk gibi her şey göründüğü gibidir fakat Hasan ve Emir  aynı evde büyüyorlar ve aynı sütanneyi paylaşıyorlar fakat küçük dünyalarında herkes onları ırklarından dolayı ötekileştiriyor. Hasan Hazaralar'a mensuptu; yani azınlıktı, çoğu kişi tarafından sevilmeyendi. Hasan ve babası Afganistan'da ki çoğunluğun içinde yer almamalarından dolayı hor görülüyordu.   ''Çocukları iyi yapmanın en iyi yolu onları sevindirmektir.'' demiş Oscar Wilde. Peki sevindirmenin yolu nedir? Tabi ki

Pera'da Sergi

Resim
Beykoz Boğaziçi Gazinosu  Pera Müzesi kapılarını fotoğraf severlere açıyor.  Beyoğlu'nun en beğenilen sanat dolu yerlerinden biri olan Pera Müzesi'nde çeşitli sanatçıların eski İstanbul fotoğraflarından oluşan ve Osmanlı tüccarlarına, sultanlarına ve ressamlarına farklı açılardan bakan birçok güzel eser bulunuyor. ''Konstantiniyye'den İstanbul'a'' adlı geçmişten başlayarak belgeleyen ve ''Sultanlar, Tüccarlar, Ressamlar'' adlı sergi Osmanlı'nın tarihini, yaşam biçimlerini resimlerle anlatıyor.   Sultanlar, Tüccarlar, Ressamlar  İlk kez Pera Müzesi’nde karşımıza çıkan sergi daha sonra Amsterdam Müzesi’ne gidecek. Sergi sadece Osmanlı’ya değil aynı zamanda Hollanda’ya da uzanıyor.  Sergide yağlıboya ve suluboya resimler, gravür ve kitaplardan oluşan 80'i aşkın eser yer alıyor. Amsterdam Müzesi ve Rijksmuseum ile yapılan ortak çalışma Hollanda ve Türkiye arası tarih ilişkilerini inceliyor. 14 Mart 1612, İstanbul’a Holl