ÜNİVERSİTE NEDİR NE DEĞİLDİR

Bitse de gitsek modundan hemen keşke geri dönsek moduna en çok da üniversite için girilir. Başta kolaydır git gide zorlaşır ve dersler ağır gelmeye başlayınca bitsin istenir ve biter. İş hayatı ise heyecanlı başlar ama o daha da fazla zor olmaktadır. İş hayatına girilir ve okul hayatına hep bir özlem duyulur. İnsan içindeyken çıkmak ister dışındayken de girmek ister. Kimse üniversite okuduğuna pişman değildir ama geri dönebilse hep değiştirmek istedikleri vardır. Üniversite hayatta kendimize verebileceğimiz en az dört yıllık bir moladır. Ama işe alınacağınızın garantisi değildir ya da çok bilgili bir insan olacağınız anlamına da gelmez.
Benim tamamen kişisel deneyim ve çevremde gördüklerimden edindiğim pişmanlıklardır. Ben hepsini yaptım mı tabii ki de yapamadım ama siz bunları aklınızda tutun. Yine de kendi farklı üniversite hayatınızı yaşayın. Geriye dönüp baktığınızda iyi şeyler yapmışım diyebilin, ne yapıp yapamayacağınızı analiz edebilin ve hep güzel hatırlayın.
Gelsin part-time işler, gelsin stajlar… Üniversite sadece eğitim ya da yan gelip yatma yeri değildir. Hele hele kampüsü varsa çimlerde kitap okuyup, voleybol oynamak falan asla. Neden mi çünkü siz dört sene sonra bunları yapıp okulu bitirdiğiniz de göreceksiniz ki, iş ilanları sizin gibi yatanları, sadece sınava girenleri değil de tecrübelileri istiyor. Okurken bilin ki sonra iş ararken ruh sağlığınızdan olmayın. Benden söylemesi.
Okurken planlar yapmak- hedefler koymak
Okurken neden yapalım ki ‘okuyom ben ya’  demeyin. Der gibi olabilirsiniz çünkü başta hayaller var ama sonra da hayatlar var. Üniversite başlarda tozpembedir, gitgide koyulaşır ve en sonunda pembenin en lanet tonuna kavuşur. Çünkü başta kafamızdaki  pembemsi hayaller derslerle beraber git gide içinden çıkılmaz hale gelir. O yüzden yavaştan kendini tanımaya ve gelecek planı yapmaya başla.
Sunumlarca, notlarca… No fotokopi Yes not tutmak.
Not tutarak öğrenmek sana göre olmayabilir ama başkalarından da not almayı ver ne olacak yani. Kendin tut hem paran cebinde kalsın hem yazdıklarını aklında. Emek olmadan yemek olmuyorsa nottan çalıştığın sınavdan da bir şey bekleme. Sunum yapmaktan çekinme hatta üstüne git yap. Hep bir şeye takılıp kalma, seçmeli derslerini iyi seç, kolaya kaçma, bana ne katar diye düşün.
Öğretmen hoca ilişkisi önemli! Bana not verecek aram iyi olsun olayı değil bu bir açıklık getirelim. Amaç emeğinin karşılığını almak, fikir alışverişi ve derse olan motivasyonu kaybetmemek .
Kişisel gelişimle üniversite ne alaka demeyin. Öğrenmenin yaşı yok diyenler, boş duramayanlar işte beni onlar anlar. Okulun kütüphane imkânı, seminer ve sertifika programları varsa ve siz değerlendirmiyorsanız çok yanlış yoldasınız demektir. Eğer yabancı diliniz eksik ama hiçbir şey yapmak istemiyorsanız yine yanlış yoldasınızdır. Üstüne üstelik kitaplar ve filmlere, kulüp ve etkinliklere de katılmıyorsanız….söylememe gerek yok büyük bir yanlışın içindesiniz.
Network iyidir Çevrenin önemini anlatmak gereksiz ama üniversitenin bunun için uygun olduğu ve hedefler içerisinde kuvvetli bir ağ olduğunu düşünmekte fayda var. Mesela üst sınıflardan dersler hakkında bilgi alsanız fena olmaz mı?
Erasmus fırsattır Gelişimin aşamalarından biri de Erasmus değil midir? Yapabilen için İngilizce için bulunmaz bir fırsattır. Gidilen ülkenin de ekonomik ve iş durumunu kavrıyorsanız değmeyin keyfinize. Yaşam hazırlık, bağlantılar ve kişisel gelişim açısından iyidir.
Zaman kıymetlidir. Çalışın, planlayın ve gelişin dedik de hiç mi eğlenmeyelim. Hayatın belki de en sorumsuz, en keyifli ve rahat geçebileceği bir dönemi tamamen olmasa da kaygısız da geçirin. Abartmadan tadını çıkarın. Festival, etkinlik ve üniversite arkadaşlıklarının yerine ne tutabilir ki?
Belki de yapmayacaksınız. Ben söyledim gerisi sizde.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

UNUTMAK AZALSIN HATIRLAMAK KOLAYLAŞSIN

KONSANTRASYON

ENGELLERİ KALDIR